Hindistan, dünya üzerinde askeri gücüyle tanınan ülkelerden biri olarak dikkat çekmeye devam ediyor. Ancak son günlerde bir gelişme, ülkenin savunma stratejileri ve uluslararası ilişkileri açısından önemli bir dönüm noktası olma potansiyeli taşıyor. Hindistan, ABD'nin F-35 savaş uçağı teklifini reddettiğini açıkladı. Bu kararın sebepleri ve Hindistan'ın gelecekteki askeri politikaları üzerine yapacağımız detaylı inceleme, hem bölgesel hem de küresel ölçekte önemli yankılar yaratacağa benziyor.
ABD, 1970'lerden bu yana Hindistan ile stratejik bir ortaklık geliştirmeye çalışıyor. 2020 yılı itibarıyla Hindistan, hava kuvvetlerini modernize etme çabaları içinde kendi savaş uçağı envanterini güçlendirme kararı almıştı. Ancak F-35’in Hindistan’a sunulması, ülkenin ulusal güvenlik politikaları ve bağımsız savunma stratejileri açısından beklenen etkilere sahip değildi. Hindistan hükümeti, F-35'in önemli maliyetler getirmesi ve bağımsız savunma kapasitelerini artırmaya yönelik çabalarına zarar verecek bir asımlar içermesi gibi nedenlerden dolayı bu teklifi geri çevirdi.
Hindistan’ın bu alanda bağımsızlık ve kendi teknolojisi ile geliştirilmiş askeri araçlara yönelmesi, ülkedeki savunma sanayisinin büyümesine katkıda bulunacak bir hamle olarak değerlendiriliyor. Kendi uçaklarını geliştirme çabaları doğrultusunda Hindistan, daha önceki planlarında yer alan 'Make In India' stratejisini desteklemek için kendi insansız hava araçları ve savaş uçakları üretim projelerine odaklanmayı sürdürüyor.
Hindistan'ın aldığı bu kararın stratejik yansımaları yalnızca iki ülke arasındaki ilişkilerle sınırlı kalmayacak. Askeri iş birliklerinin ve silah ticaretinin sürekli değişim gösterdiği günümüzde, Hindistan’ın bu tercihi, bölgede askeri dengeleri etkileyebilir. Özellikle Çin ile yaşanan sınır anlaşmazlıkları ve Pasifik bölgesindeki askeri etkinlikler, Hindistan’ın kendi savunma sistemini güçlendirme çabalarının neden bu kadar acil hale geldiğinin altını çizmektedir.
Hindistan, Rusya ile olan askeri iş birliklerini de unutmamak gerekiyor. Ülke; S-400 füzeleri gibi önemli savunma sistemleri için Rusya ile sözleşmeler imzaladı. Ayrıca Hindistan, kendi Savunma Sanayisi’n i güçlendirmek için diğer ülkelerle de işbirlikleri kurmaya devam etmekte. ABD'nin F-35 teklifini geri çevirmek, Hindistan'ın ulusal çıkarlarını korumaya ve kendi savunma stratejisini bağımsız biçimde belirlemeye yönelik bir adım olarak değerlendiriliyor.
Sonuç olarak, Hindistan'ın ABD'nin F-35 teklifini reddetmesi, yalnızca biyo-stratejik bir karar olmanın ötesinde, ülkenin gelecekteki savunma politikalarını ve uluslararası ilişkilerini yeniden şekillendirmesi adına önemli bir adım olarak öne çıkıyor. Hindistan, askeri bağımsızlık anlayışı çerçevesinde kendi savunma sanayisini cesur bir şekilde desteklemeye devam ettikçe, bölgesel ve küresel güvenlik dinamiklerini etkileme kapasitesini artıracak. Bu strateji, Hindistan’ın uluslararası arenada etkin bir güç olma yolunda attığı önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.