Kocaeli, geçtiğimiz günlerde yaşanan bir aile içi şiddet olayıyla sarsıldı. Aile içindeki bireyler arasında yaşanan bu vahşet, sadece olayın mağdurlarını değil, tüm toplumu etkileyen bir travmaya dönüştü. Aile içi şiddet, maalesef ülkemizde sıklıkla karşılaşılan bir sorun ve bu tür olayların önüne geçmek, toplum olarak hepimizin sorumluluğu. Şiddeti önlemek ve bu tür durumların yaşanmasını engellemek için toplumsal farkındalığın artırılması büyük önem taşıyor.
Kocaeli'nde aile içi şiddet olaylarında en çok etkilenen gruplardan biri kadınlar ve çocuklardır. Bu durumda, yaşanan şiddet daha çok erkek bireyler tarafından uygulandığı için, mağdurlar sık sık yalnızlık ve çaresizlik hissiyatı içinde kalıyorlar. Bu tür durumlarda mağdurların başvurabileceği çeşitli destek kuruluşları ve hatlar mevcut. Ancak, toplumsal baskı ve utanç duygusu, bu bireylerin yardım arayışlarına engel olabiliyor. Aile içi şiddetin önlenmesi için toplumun tüm kesimlerine düşen görevler var. Örneğin, eğitim kurumları ve aileler, çocuklara sağlıklı ilişki dinamiklerini öğretmeli ve bu tür davranışların yanlış olduğunu vurgulamalıdır.
Kocaeli'ndeki bu olay, sosyal medyada ve haber sitelerinde geniş yankı buldu. Bu durum, toplumsal farkındalığın artırılması gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Aile içi şiddet konusunda farkındalığı artırmak, bu tür olayların önlenmesi açısından kritik bir adım. STK'lar, devlete ait kuruluşlar ve bireyler olarak herkese düşen görevler var. Eğitim projeleri ve atölyeler, şiddet mağdurlarına yönelik destek programları ve mahalli düzeyde farkındalık etkinlikleri düzenlemek, bu tür sorunların üstesinden gelmek adına önemli bir strateji. Toplumda sebep sonuç ilişkisini anlayan bireylerin artırılması, şiddetsiz bir yaşam için gereklidir. Her bireyin bu konuya duyarlılık göstermesi, bir sonraki potansiyel mağdurun hayatını kurtarabilir.
Son olarak, Kocaeli'nde yaşanan bu aile içi şiddet olayı, toplumsal bir yaradır. Unutulmamalıdır ki, aile içi şiddet sadece bir aileyi değil, tüm toplumu etkileyen bir sorundur. Bu durumu aşmanın anahtarı, birlikte hareket etmek, tartışmalara kapı açmak ve her bireyin üzerine düşeni yapmasıdır. Toplum olarak daha sağlıklı ve mutlu bir yaşam için, artık bu konuda harekete geçme zamanı gelmiştir.