Türk basınının dikkat çeken simalarından biri olan gazeteci Nihat Genç, beklenmedik bir şekilde hayatını kaybetti. 57 yaşındaki Genç, eski yıllardan beri yazdığı köşe yazıları ve cesur söylemleriyle tanınıyordu. Fox TV, Hürriyet ve Milliyet gibi önemli medya kuruluşlarında çalışmış olan Genç, son günlerde köşe yazılarında içpolitika, sanat ve toplumsal konular üzerine özgün yorumları ile dikkat çekiyordu. Vefatı, kendisini takip eden gazetecilerin, yazarların ve okuyucuların yüzlerinde derin bir üzüntü bıraktı.
Nihat Genç, 1966 yılında İstanbul'da doğdu. Boğaziçi Üniversitesi'nde eğitim aldıktan sonra gazetecilik kariyerine 1985 yılında başladı. Genç, kariyerinin ilk yıllarında yerel gazetelerde görev yaptıktan sonra ulusal seviyede tanınmaya başladı. 1990'lı yıllarda, Türkiye’nin en çok okunan dergilerinden birinde köşe yazarlığı yaparak adını duyurmuştur. Üslubu ve cesaretli bakış açıları onu Türkiye’deki genç gazeteciler arasında bir idol haline getirdi. Daha sonra Hürriyet ve Milliyet gibi ulusal gazetelerde çalışarak, yankı uyandıran makaleler yayınladı. Genç, pek çok konuda açık ve bazen de tartışmalı görüşler ortaya koyarak gündemi belirleyen isimlerden biri olarak basında yer aldı. Özellikle siyasi eleştirileri ve sosyal konulardaki cesur yorumları ile tanınmaya başlandı.
Nihat Genç'in ani vefatı, Türk medyasında büyük bir yankı uyandırdı. Arkadaşları, meslektaşları ve hayranları onun kaybını büyük bir üzüntüyle karşıladı. Sosyal medya kanallarında yapılan paylaşımlar, gazetecinin bıraktığı etkiyi ve onun özgün sesini ne kadar özleyeceklerini gösterdi. Genç’in hayatı boyunca yazdığı ve savunduğu değerler, onu bir neslin sesi haline getirdi. Onun ölümünden sonra, birçok insan onun yazdıkları ve görüşleri üzerinden uzun süre konuşmaya devam edecektir. Genç, eleştirilerden korkmayan tavrı ile birçok kişinin düşüncelerini cesaretlendirdi. Gazeteci kimliğinin yanı sıra, edebi eserleriyle de bilinen Genç, Türk edebiyatında kendine has bir yer edinmişti. Vefatı, yalnızca bir gazetecinin kaybı olmanın ötesinde, birçok insan için fikriyat sürecinin sona ermesi anlamına geldi.
Nihat Genç, sadece bir gazeteci değil, aynı zamanda Türkiye'de bir dönem gazetecilik anlayışının nasıl şekillendiğini gösteren bir simgiydi. Eleştirileri ve toplumsal meselelere bakış açısıyla, medya dünyasında iz bırakan ender isimlerdendi. Onun ölümü, Türkiye’nin düşünce hayatında büyük bir boşluk oluşturmuş durumda. Genç’in yazıları, daha önce ele aldığı konular ve cesur çıkışları, genç gazetecilere ilham vermeye devam edecektir.
Nihat Genç’in anısı, eserleri ve düşünceleri aracılığıyla devam edecek. Onun düşünceleri, cesur muhalefeti ve eleştirel bakış açısı, Türk toplumunun daha iyi bir yere gelmesi için gereken cesareti temsil ediyor. Gazeteci Nihat Genç’i kaybetmek, bir dönemin sona ermesi demek. Türk medyası, cesur ve özgün seslerden birini daha kaybetti. Onun eserleri ve fikirleri, gelecekte de dillerden düşmeyecek. Nihat Genç’i anmak için, onun düşüncelerini yaşatmak ve cesur bir şekilde hayata karşı durmaya devam etmek gerekiyor. Gazetecilik, ancak cesur yüreklerin kaleminde anlam kazanır.