Eski başkan Donald Trump’ın 20 Ocak 2017’de göreve başlamasından sonra, Amerikan sağlık sistemi üzerinde önemli değişiklikler yaşandı. Trump, seçim vaatlerini yerine getirerek, ABD sağlık politikalarında kapsamlı düzenlemelere gitti. İlk 100 gün, bir başkanın ulusal gündemi belirlemesi açısından kritik bir dönem olarak kabul edilmektedir. Bu yazıda, Trump’ın sağlık alanındaki icraatlarını detaylı bir şekilde ele alacağız ve bu değişimlerin toplum üzerindeki etkilerini değerlendireceğiz.
Trump’ın başkanlık döneminin ilk aylarında, en çok tartışılan konulardan biri Obamacare oldu. Eski Başkan Barack Obama tarafından hayata geçirilen ve 2010 yılında yürürlüğe giren Affordable Care Act (ACA), milyonlarca Amerikalının sağlık sigortası almasını kolaylaştırmıştı. Ancak Trump, Obamacare’i iptal etme konusunda kararlılığını sürdürdü. İlk 100 günde, Trump yönetimi, ACA’yı iptal etmeye yönelik birçok adım attı. Temel amaç, sigorta primlerini düşürmek ve kamu sağlık harcamalarını azaltmaktı.
Trump, bu süreçte, sağlık sigortası sağlayıcılarına çeşitli kolaylıklar sunarak sağlık denkliği üzerinde büyük bir mühendislik yapmaya çalıştı. Geçici olarak yürürlüğe giren yasa değişiklikleri, sigorta şirketlerinin kapsamı daraltmasına yol açtı ve birçok Amerikalı’nın sağlık sigortasız kalmasına neden oldu. Bu değişiklikler, özellikle düşük gelirli Amerikalılar üzerinde olumsuz etkiler yarattı. Ayrıca, sağlık haklarının güvence altına alınmasını hedefleyen birçok planda büyük aksamalar görüldü.
Trump yönetimi, sağlık alanındaki en önemli hedeflerinden birini ilaç fiyatlarının düşürülmesi olarak belirledi. Yüksek ilaç maliyetleri, Trump’ın başkanlık kampanyasında sık sık dile getirdiği bir konuydu. Uzun yıllar boyunca, Amerikalıların sağlık harcamalarının en büyük bölümünü ilaç maliyetleri oluşturuyordu. Yönetim, ilaç fiyatlarını düşürmeyi amaçlayan yeni politikalar geliştirdi. Ancak bu politikalar, sadece belirli ilaçlarda fiyat azaltımı sağladı ve genel olarak ilaç fiyatları üzerindeki etkisi sınırlı kaldı.
Özellikle, Trump’ın ‘İlaç Fiyatlandırma Yasa Tasarısı’ çalışmaları, medyada geniş yer buldu. Bu tasarı, ilaç şirketlerinin ABD’deki fiyatları, diğer ülkelerdeki fiyatlarla karşılaştırarak belirlemelerini öngörüyordu. Ancak bu yaklaşım, büyük ilaç şirketlerinin tepkisini çekti ve birçok kişi tarafından eleştirildi. Eleştirmenler, bu politikaların sağlık hizmetlerine erişimi artırmak üzere tasarlanmadığını ve daha fazla sorun yaratacağını savundu.
Sonuç olarak, Trump’ın sağlık alanındaki ilk 100 günde yaptığı bu icraatlar, hem destek hem de eleştiri aldığı bir dönüm noktası oldu. Sağlık politikaları, halk sağlığı üzerindeki etkileri dolayısıyla geniş tartışmalara neden oldu ve gelecekteki sağlık sisteminin nasıl şekilleneceğini etkiledi. Seçim döneminde verilen sözlerin ne derece yerine getirilebileceği, Trump’ın sağlık politikalarını yakından takip edenler için önemli bir konu olmaya devam etti.
Trump’ın sağlık alanındaki ilk 100 günü; sadece mevcut yasaların gözden geçirilmesi ve değiştirilmesi ile sınırlı kalmadı. Aynı zamanda, yeni sağlık sisteminin temellerinin atılmasına da zemin hazırladı. Ancak bu değişikliklerin uzun vadede hangi sonuçları doğuracağını zaman gösterecek.
Sonuç olarak, Amerikalıların sağlık hizmetlerine erişimi, Trump yönetiminin ilk döneminde yaptığı icraatlarla şekillenmeye başlamıştır. Yapılan değişiklikler, toplumun farklı kesimlerini çeşitli şekillerde etkiledi ve bu etkilere tanık olma süreci hala devam ediyor. Trump’ın sağlık politikaları, yalnızca seçmenler için değil, tüm Amerikalılar için önemli bir sorun olmaya devam edecektir.